Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Atsız'ın Dostları ve Ziyaretçileri: Türk milliyetçiliğinin "uyutulma dönemi"nde Atsız'ın da faaliyetleri sınırlıdır. Günleri, yollarda ve Süleymaniye Kütüphanesi'nde geçmektedir. Tanıdıkların, kendisini merak eden Türkçülerin ziyaretlerinin de ardı arkası kesilmemektedir. Ya bilhassa öğle tatillerinde kütüphanede, ya da
Öner ve Yücel Davası: 31 Mart 1947'de Atsız, Zeki Velidî ve arkadaşlarının beraatıyla sonuçlanan Irkçılık-Turancılık Davası'nın yankıları 1947 yılında başlayan Öner ve Yücel Davası ile devam etmiştir. Dava, 29 Ocak 1947'de İçişleri Bakanı Şükrü Sökmensüer'in TBMM'deki bir konuşması ve Fevzi Çakmak'ın 05 Şubat
Reklam
Yeni Bir Tarih Paradigması ve Ömer Lütfi Barkan adlı bölümden
Barkan'ın kuşağı , fikirleri İmparatorluk ile Cumhuriyet arasında şekillenmiş bir kuşaktır. Özellikle 1900'lü yılların başında doğan bir grup akademisyen ve aydının görüşlerine bu gerçek yansımıştır . Bu kuşak içinde yer alıp Barkan dışında ilk akla gelenler arasında Mükrimin Halil Yinanç , A. Süheyl Ünver , Ekrem Hakkı Ayverdi , Faik Reşit Unat , Abdülbaki Gölpınarlı , R. Oğuz Arık , S. Nüzhet Ergun , Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu , Ahmet Hamdi Tanpınar , Hilmi Ziya Ülken , Hasan Ali Yücel ve Orhan Şaik Gökyay gibi isimleri zikretmek mümkündür . Bu grubu 1910'lu yıllarda doğan Sabri Ülgener , Niyazi Berkes , Mümtaz Turhan , Nurettin Topçu , Kemal Tahir ve Behice Boran gibi isimlerin öne çıktığı ikinci bir grup takip etmiştir . Bu noktada , adı geçen ve çoğu akademisyen olan bu aydın grubunun etkilendikleri ve destek aldıkları başka bir gruptan da söz et- mek gerekir . Bunlar arasında Ziya Gökalp , Bursalı Mehmet Tahir , Ali Emiri , İsmail Saib Sencer , İbnülemin Mahmut Kemal İnan , Muallim Cevdet İnançalp , Osman Nuri Ergin , Yahya Kemal Beyatlı ve Fuad Köprülü ' yü öncelikle zikretmek gerekir. Gerçekten bu insanlar belli bir etkileşim çerçevesi içinde çok ciddi bir fedakârlıkla çalıştılar ve çok şey ürettiler . Kimi Türk tarihini , kimi Türk düşüncesini , kimi Türk edebiyatını inceleyerek eserlerini ortaya çıkardılar . Aralarında siyaseti tercih edenler de oldu . Ama neticede hepsinin ortak çabası Türkiye'nin meselelerini omuzlama ortak paydasında buluştu .
Sayfa 38 - Doğu-Batı YayınlarıKitabı yarım bıraktı
türkiye'nin son yüzyıllık târihi, gerçeklere tamâmen uygun bir şekilde, henüz yazılmamıştır. türkiye türklerinin siyâsî, içtimaî, fikrî târihine âit gerçekler, bâzen vesikasızlık, bâzen resmî görüşle çatışmak endişesi yüzünden, birçok yayının içinde çarpıtılmış veya yaralı bir şekilde bulunuyor. [ edebiyat tarihimize âit hükümler de, diğer sâhalardan farklı değildir: cemiyet-i ilmiye-i osmani'nin türk ilim, fikir ve edebiyat tarihine getirdiklerinin yeterince ortaya konmamış olması; muallim naci'nin eski zevke olan ünsiyet ve hassasiyetin yenilik ve değişme düşmanlığı şeklinde takdim edilmesi; ikdamcı cevdet ve ikdam gazetesinin türk fikir ve edebiyat, hatta siyaset hayatındaki oynadığı rolün değerlendirilmemiş olması; 1915-1917 yılları arasındaki harb edebiyatı olarak anılan hâdisenin çarpıtılmışlıktan kurtarılmamış olması; gökalp, mehmet emin dışındaki şair ve yazarların (mesela akif'in) eserlerinin tenkidli basımlarının yapılmış, bibliyografyalarının hazırlanmamış bulunması v.s. gibi. ]
Sayfa 146 - ecdad yayınlarıKitabı okudu
SABAHATTİN ALİ’DEN OTURAKLI BİR TEKME YEMİŞTİM Sabahattin Ali (1907-1948) Sabahattin Ali ve Sait Faik isimleri dillerden düşmüyordu hikâyeciliğimizde, o günlerde. Sait’in iki yönlü tutkusu vardı Sabahattin Ali’ye. Ama bu iki yönlü tutku, zaman zaman birbirine karışıyor, gün oluyor Sabahattin’i göklere çıkarıyor, gün oluyor yeriyor da
Matematiğin Özelliği Malumdur ki ele alınan her konunun yani objenin, olgunun, sürecin bir biçimi bir de içeriği vardır Aynı şey matematik için de geçerlidir. Onun biçimini geometri, içeriğini aritmetikte buluruz. Buna göre geometri hareket, süreklilik, değişirlik, zamanlılıktır. Buna karşılık aritmetik durallık, süreksizlik, değişmezlik,